Botoks hem erkeklerin hem kadınların ilgi gösterdiği etkili ve konforlu bir medikal estetik prosedürdür. Enjeksiyon yoluyla uygulanan prosedür kapsamında lokal anesteziye ya da cerrahi kesiye gereksinim duyulmaz. Botoks enjeksiyonundan etkili sonuçlar sağlamak için prosedür kişi özelinde planlanmalı, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulanmalıdır.
Botoks tedavisinden etkili sonuçlar sağlayabilmek için her botoks seansı arasında 3 ila 4 ay beklenmesi önerilir. Yeni seans planlaması, botoks enjeksiyonunun etkileri geçmeye başladığında yapılır. Bu sayede botoks tedavisinden optimum fayda sağlamak mümkün olur.
İlk botoks enjeksiyonundan yaklaşık 12 hafta sonra enjeksiyon dolayısıyla hareketliliği kısıtlanmış olan kaslarda hareketlenmeler başlar. Bu dönemde yeni bir botoks seansı planlanmadığı takdirde, uygulama bölgesindeki çizgiler ve kırışıklıklar yavaş yavaş botoks enjeksiyonundan önceki hâline geri döner.
Vücut, botoks tedavisi kapsamında enjekte edilen bileşeni hızlı bir şekilde metabolize etmezse; botoks seansları arasında 12 haftadan uzun süre bırakılması yeterli olabilir.
Botoks, ciltte zaman içinde çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan yaşlanma belirtilerini azaltmak ve tersine çevirmek için uygulanan son derece etkili bir yöntemdir. Botoks tedavisinin kalıcılığı birçok farklı etkene bağlı olmakla birlikte genellikle 4 ila 6 ay arasında değişir. Bu periyotlarla tekrarlanan botoks enjeksiyonu sayesinde botoks tedavisinden elde edilen sonuçların korunması sağlanabilir.
Botoks tedavisi kapsamında hedef bölgeye enjekte edilen madde sinir uçlarına yapışır. Buna bağlı olarak sinirlerle yüz kasları arasındaki sinaptik yol bozulur. Diğer bir deyişle, botoks yüz kaslarının hareket etmesini sağlayan sinirleri geçici olarak felç eder. Felç olan sinir uçları, zaman içerisinde büyüyerek kasları hareket etmeye teşvik eden yeni sinir uçları ile değişir. Bunun sonucunda sinirler ve yüz kasları arasındaki iletişim yeniden sağlanır.
Botoks tedavisi sırasında enjekte edilen maddenin en önemli özelliği, enjeksiyon yapılan bölgedeki kasların kasılmasını önlemesidir. Böylece, uygulama bölgesindeki dinamik kırışıklıkları yumuşatmak ve önlemek mümkün olabilir.
Botoks enjeksiyonu sonucunda doğal ve etkili sonuçlar almak, diğer bir deyişle uygulanan tedaviden optimum fayda sağlamak için prosedür hasta özelinde ihtiyaçlara ve giderilmek istenen sorunun derecesine bağlı olarak planlanmalıdır. Ayrıca, enjeksiyon mutlaka alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Botoks tedavisinin istenen etkiyi sağlaması için enjeksiyonu takip eden ilk 24 saat süreyle aşırı sıcaktan ve yoğun egzersizden uzak durmak gerekir. Ayrıca uygulama bölgesine yoğun yüz masajı uygulanmamalıdır. Aksi takdirde, enjekte edilen botoks maddesi yüzün farklı bölgelerine dağılır ve istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Göz kapağı sarkması, yüz felci ya da istenen sonuçlardan uzaklaşmaya neden olabilecek yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu tür istenmeyen durumlar yaşanmasını önlemek için botoks tedavisini izleyen gece sırt üstü pozisyonda uyunmalı ve başın yüksekte kalacağı bir yastık kullanılmalıdır.
Güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmak, ciltte erken dönemde çizgiler ve kırışıklıklar ortaya çıkmasına neden olabilir. Bunu önlemek için yüz, boyun ve el bölgesine yılın her mevsimi düzenli olarak güneş koruyucu kremler sürülmelidir. Geniş spektrumlu güneş kremlerini tercih etmek ve UV ışınlarının yoğun olduğu saatlerde açık havaya çıkmamak, botoks enjeksiyonu etkilerinin daha uzun süreli olmasına katkıda bulunabilir.
Bunun yanı sıra cilt ihtiyaçlarını eksiksiz bir şekilde karşılamak yani cilde iyi bakmak, botoks etkisinin daha uzun süreli olması açısından önemlidir. Cildini düzenli olarak nemlendiren ve bol su içen kişilerde, botoks enjeksiyonu yapılan bölgelerdeki dolgun ve kırışıksız görünüm daha uzun süre korunabilir.
Beslenme, cilt görünümü ve sağlığı üzerinde doğrudan etkili faktörlerden biridir. Stres ise tüm vücudu olumsuz bir şekilde etkilediği gibi cilt üzerinde de bazı olumsuz etkilere neden olabilir. Stres bir yandan yaşlanma belirtilerini hızlandırarak bir yandan da yaygın yaşlanma belirtilerinde artışa yol açabilir. Botoks tedavisinden elde edilen sonuçların kalınlığını artırmak için dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri de, uygulama yapılan kişinin hayatından stresi çıkarmasıdır. Düzenli olarak çinko takviyesi almanın, yaşlanma karşıtı etkileri uzatabileceğine ilişkin araştırmalar da bulunmaktadır.
Gün içerisinde mimiklerimizi defalarca kullanırız. Yüz bölgesindeki mimik kasları her mimik hareketinde defalarca kasılır ve içsel duygular farklı yüz ifadeleri şeklinde ortaya çıkar. Mimik kaslarındaki kasılmalar nedeniyle zaman içerisindeki ilgili bölgedeki çizgiler ve kırışıklıklar belirginlik kazanır, yüze yerleşir.
Botoks tedavisi kapsamında hedef bölgeye enjekte edilen maddenin sahip olduğu özel bileşen, yüz kaslarının kasılması için sinirler tarafından mesaj gönderilmesini önler. Botoks enjeksiyonunun üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra bu maddenin etkisi azalmaya, tedavi bölgesindeki çizgiler ve kırışıklıklar eski hâlini almaya başlar. Bunun yanı sıra botoks tedavisinin düzenli olarak uygulanması sayesinde uygulama yapılan bölgedeki kırışıklıklar zaman içinde belirginliğini kaybedebilir.
Botoks enjeksiyonu yapılacak noktalar ve enjekte edilecek dozlar her hasta özelinde belirlenir. Tedavi genellikle 15 ila 30 dakika içerisinde tamalanır. Enjekte edilen madde, uygulama bölgesindeki kaslara 3 ila 5 gün içinde yerleşmeye başlar. Böylece kaslar kademeli olarak zayıflar. Botoks enjeksiyonunun etkisi genellikle 10 günde en üst noktaya erişir. Bu sayede, uygulama bölgesindeki kırışıklıklar üzerinde etki sağlanır.
Botoks tedavisinin kalıcılık süresi ortalama 4 ila 6 ay kadar sürer. Botoks enjeksiyonu düzenli olarak yenilendiği takdirde mimik kaslarında belirgin bir zayıflama elde edilebilir. Buna bağlı olarak botoks enjeksiyonunun etkisi daha uzun sürer, botoks tedavisi de daha uzun aralıklarla yenilenebilir.