Yüzdeki her bir unsur uyum içerisinde olduğunda doğal çekiciliğe ulaşmak mümkündür. Her ne kadar kişisel beğeniler ve tercihler farklı olsa da, tüm etnik kökenler ve kültürler için geçerli olan estetik temelleri yakalamak, diğer bir deyişle yüz hatları arasında dengeyi ve uyumu yakalamak için burun şeklinde bazı değişiklikler yapılması gerekliliği duyulabilir.
Burun yüzün merkezinde konumlandığından kişinin görünümü üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir. Burun dolgusu, dünya genelinde en sık uygulanan estetik cerrahi prosedürü olan burun estetiği ameliyatının alternatifi olarak son derece hızlı ve etkili sonuçlar alınmasını sağlar. Ameliyatsız burun estetiği olarak da adlandırılan burun dolgusu, burun görünümüne ilişkin bazı değişikliklerin cerrahi müdahale söz konusu olmadan yapılmasını sağlar. Burun dolgusu prosedürü sayesinde, daha önceleri burun şeklini değiştirmenin tek yolu olan üstelik ağrılı bir iyileşme sürecini beraberinde getiren invaziv cerrahiye gerek kalmadan daha estetik görünümlü bir burna sahip olunabilir.
Burun dolgusu prosedürü kapsamında, burundaki bazı değişikliklerin herhangi bir cerrahi müdahale olmaksızın gerçekleştirilebilmesi söz konusudur. Hyaluronik asit gibi dolgu maddelerinin enjeksiyonuyla yapılan uygulama ile burundaki boşluklar, girintiler, asimetriler ve kontur eksiklikleri giderilebilir.
Burnu yeniden şekillendirmek, tanımlamak, burundaki şişlikleri gizlemek ve düzeltmek amacıyla dermal dolgu maddelerinin enjekte edilmesi burun dolgusu ya da ameliyatsız burun estetiği olarak adlandırılır. Burun estetiği yani rinoplasti en çok uygulanan estetik cerrahi prosedürlerinden biridir ve pek çok hasta burun estetiği ameliyatının olası komplikasyonları ve olumsuz sonuç alınması riskleri nedeniyle kaygılanabilir. Diğer yandan burun dolgusu geleneksel rinoplastinin invaziv olmayan ve güvenilir bir alternatifi olarak öne çıkar.
Gerek cerrahi gerek cerrahi olmayan prosedürlerle burun estetiği yapılması için hastanın burun gelişimi tamamlanmış ve burnu yetişkin boyutuna gelmiş olmalıdır. Bu nedenle, burun dolgusu prosedürünün kişi özelinde değişiklik göstermekle birlikte 16 ila 18 yaşından sonra uygulanması önerilir.
Burun dolgusu yapılmadan önce hedef bölgeye anestezik etkili krem sürülür ve bölgenin uyuşması beklenir. Daha sonra, hasta özelinde önceden belirlenen alanlara yine önceden belirlenmiş dozlarda dolgu maddesi enjekte edilir. Klinik ortamda, akanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından gerçekleştirilmesi gereken burun dolgusu prosedürü ortalama 10 ila 15 dakika içerisinde tamamlanır. Hasta özelinde planlanan ve uygulanan burun dolgusu sonrası, hastanın burnunda estetik açıdan hedeflenen düzenleme elde edilebilir.
Burun dolgusu ile burun estetiği arasındaki en önemli farklardan biri, burun dolgusunun cerrahi kesi ve dikiş içermemesi yani invaziv olmamasıdır. Bu aynı zamanda, burun dolgusunun burun estetiğinden farklı olarak kalıcı sonuçlar sağlamaması anlamına gelir. Burun dolgusu sonuçlarının ne kadar süreyle kalıcı olacağı kullanılan dolgu maddesinin türüne, kalitesine, kullanılan enjeksiyon tekniğine, enjekte edilen doza ve hastanın yapısal özelliklerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Hasta özelinde değişiklik göstermekle birlikte burun dolgusu genellikle 1 ila 2 yıl arasında kalıcılığını sürdürür.
Burun ucunda düşme, burnunda hafif kemer ya da hafif düzeyde eğrilik olan kişiler burun dolgusu için uygun adaylar olarak kabul edilir. Ayrıca rinoplasti ameliyatı geçirmiş, ancak bazı küçük düzeltmeler için revizyon rinoplastisine gereksinim duyan kişiler de burun dolgusu prosedüründen fayda sağlayabilir. Bu tür durumlarda mevcut kusurları kamufle etmek ya da doku kaybı olan alanlara hacim eklemek amacıyla burun dolgusu prosedüründen yararlanılabilir.
Bununla birlikte burnu küçültmek, burunda yer alan ileri boyutlu tümsekleri ya da aşırı eğrilikleri gidermek için burun dolgusu yeterli gelmez. Bu nedenle, burun dolgusu yaptırmak isteyen hastaların öncelikle detaylı bir muayeneden geçirilmesi, ihtiyaçlarının ve beklentilerinin değerlendirilmesi gerekir. Ancak bu sayede, burun dolgusu için uygun adaylar olup olmadıkları tespit edilebilir.
Son yıllarda en popüler medikal estetik prosedürlerden biri olan burun dolgusu, dermal dolgu maddeleri kullanarak burnun şeklini ve görünümünü etkili bir şekilde değiştirme imkanı sunar. Hızlı ve basit bir prosedür olan burun dolgusu, kısa bir süre içinde simetrik ve estetik açıdan daha hoş bir burun görünüme sahip olmak isteyenlerin favorilerindendir.
Günümüzde dermal maddeleri, estetik tıp dünyasındaki en önemli oyunculardan biri haline gelmiştir. Estetik cerrahi prosedürlerinde sıklıkla kullanılan dermal dolgu maddeleri jel benzeri maddelerdir. Derinin altına enjekte edildiklerinde uygulama bölgesindeki kıvrımları, kırışıklıkları ve çöküntüleri düzeltmek için cildi dolgunlaştırma ve etkili bir şekilde hacim ekleme özelliğine sahiptirler. Yüksek güvenlik profiline sahip ve iyi tolere edilen maddeler oldukları için dermal dolgu maddelerinin çoğu hastaya güvenli bir şekilde uygulanması mümkündür. Daha önce dermal dolgu maddelerine karşı reaksiyon öyküsü ya da kulanılan bileşenlerin herhangi birine karşı alerjisi bulunan kişilere ise burun dolgusu enjeksiyonu yapılamaz.
Burun dolgusu prosedürü, hastanın burnunun genel boyutunun değiştirilmesini ya da küçültülmesini sağlamaz. Bu nedenle burunlarının görünümüyle ilgili daha dramatik değişiklikler arayan hastalar, burun dolgusu tedavisinden istedikleri büyük ölçekli değişiklikleri sağlayamaz. Bu tür durumlarda burun dolgusu yerine burun estetiği ameliyatı tercih edilmelidir. Burun dolgusu prosedüründen etkili faydalar sağlayabilecek hastalar;
– Burun köprüsünde hafif ila orta dereceli şişlikler olan,
– Burnu hafif çarpık ya da asimetrik bir yapıda olan,
– Burun ucunda hafif ila orta dereceli sarkıklık olan, yani çengel burun olarak bilinen bir burnu bulunan,
– Genişlemiş burun deliklerinin küçültülmesini isteyen kişiler olarak sıralanabilir.
Dermal dolgu maddeleri; genetik etkenler, yaralanmalar, kazalar ve daha önceden geçirilmiş başarısız ameliyatlar dolayısıyla burunda ortaya çıkan hafif düzensizlikleri giderme amacıyla kullanılabilir. Ayrıca göze çarpan bir burun kamburunu gizleme amacıyla burun dolgusu yapılabilir. Bu durumda yapılan, yalnızca burun estetiği ameliyatı ile çıkarılması mümkün olan nazal hörgücün çıkarılması yerine hörgüç görünümünün iyileştirilmesidir. Kamburun üstünde ve/veya altında burun dolgusu kullanıldığında, daha düzgün ve göze çarpmayan bir görünüme erişilebilir.
Bazı durumlarda, burnun orta ve üst bölgesinde son derece derin bir eğriyle burun köprüsü hemen hemen tamamen eksik bir görünüme sahip olabilir. Bu tür durumlarda hacim eksikliğini gidermek, oluğu ya da girintiyi doldurmak için dermal dolgu maddeleri kullanılabilir. Bu sayede doğal ve estetik açıdan daha iyi görünen bir burun elde edilebilir.
Burun dolgusu prosedürü kapsamında dermal dolgu maddelerinin stratejik bir şekilde yerleştirilmesi, burun asimetrisinin telafi edilmesine yardımcı olur. Görsel olarak eğri bir burunu düzeltmek ya da gizlemek için çok fazla uzmanlığa ve deneyime gereksinim duyulur. Çünkü burun dolgusu prosedüründe dermal dolgu maddesi aşırı bir şekilde kullanılırsa, burun ve yüz dengesi daha çok bozulabilir. Düşük burun ucunun kaldırılması, burun ucundaki olukların ya da girintilerin eşitlenmesi amacıyla da burun dolgusu prosedüründen faydalanılabilir.
Burun dolgusundan sonra uygulama bölgesinde hafif şişlik, kızarıklık, kaşıntı ve küçük morarmalar oluşabilir. Herhangi bir müdahale gerekmeden bu tür yan etkiler birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir. Şişmeyi minimize etmek için buz kompresi yapılabilir. İlk 24 saat uygulama bölgesine makyaj ya da tropikal cilt bakım ürünleri uygulanmamalı, 48 saat gözlük takılmamalıdır.