Botoks hemen hemen yüzün her yerinde kullanılabilen bir medikal estetik prosedürdür. Ancak bazı bölgelerde botoks tedavisinden daha etkili sonuçlar elde edilmesi mümkündür. Botoks tedavisinin uygulanabileceği bölge kişi özelinde ihtiyaçlara ve beklentilere göre değişebilir.
Alın bölgesinde bulunan kaslar sürekli olarak kullanıldığı için yüzdeki yaş alma belirtilerinin ortaya çıktığı bölgeler arasında ilk sırada alın gelir. Yaş alma başta olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak zaman içinde alın bölgesinde ortaya çıkan çizgileri ve kırışıklıkları saklamak zordur. Bu nedenle botoks tedavisinin en çok uygulandığı bölge alın bölgesidir. Lokal anestezi altında uygulanan botoks tedavisi ile alın bölgesindeki çizgiler ve kırışıklıklar kolayca giderilebilir.
Göz kenarında gülme ya da gülümseme sırasında oluşan ve göz kenarından uzanan küçük ince çizgilerin görünümü, botoks enjeksiyonu ile hafifletilebilir. Bu sayede, daha genç ve canlı bir görünüm elde edilebilir.
Kaşların çatılmasıyla birlikte alın bölgesinde kaşların arasında beliren çizgiler kaş çatma çizgileri olarak adlandırılır. Bu çizgiler yüzde üzgün, yorgun ya da kızgın bir görünüm oluşmasına yol açabilir. Botoks enjeksiyonuyla bu çizgilerin derinliği azaltılabilir.
Sigara çizgileri diğer bir deyişle perioral çizgiler yalnızca sigara içen kişilerde görülen bir durum değildir. Bu çizgiler dudak büküldüğünde ortaya çıkmakta olup botoks tedavisi ile giderilebilir.
Platisma kaslarının sarkmaya başlamasıyla birlikte boyun bantları ya da kordonları belirgin bir görünüm kazanır. Botoks enjeksiyonu sayesinde kaslar gevşer, böylece boyun bantlarının daha az belirgin hale gelmesi sağlanır. Boyun bölgesine yapılan botoks enjeksiyonunun çene hattı kaslarının gevşemesini sağlama etkisiyle boyunda belirli bir ölçüde gerginleşme sağlanması da söz konusu olabilir.
Kaş bölgesindeki sarkmayı gidermek ve kaşların daha kalkık bir görünüm almasını sağlamak için cerrahi prosedürlere başvurulması mümkün olsa da, bunu tercih etmeyenler için botoks etkili bir çözümdür. Botoks enjeksiyonu sayesinde kasları aşağı çeken kasların gevşemesi sağlanır ve kaşlar kaldırılmış olur.
Özetle botoks doğal ve daha genç görünen bir yüz elde etmek için tercih edilebilecek en etkili ve hızlı yöntemlerden biri olma özelliğine sahiptir. Diğer yandan botoks tedavisinin başarılı olabilmesi için prosedür kişi özelinde planlanmalı, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından gerçekleştirilmelidir.
Botoks tedavisi bırakılırsa kişinin yüzündeki çizgiler ve kırışıklıklar daha kötü bir hal almaz. Uzun süre mimik hareketlerinden korunmuş olan bölgede çok daha az kırışıklık görülmesi olasılığı yüksektir. Diğer yandan botoks tedavisinin uzun süre boyunca düzenli bir şekilde yenilenmesi halinde uygulama bölgesindeki kaslar zayıflar. Buna bağlı olarak uygulama bölgesinde gevşeklik ya da hafif sarkma görülebilir.
Botoks tedavisinin kişiye özel bir şekilde planlanması, doğru noktalara doğru dozlarda ve doğru tekniklerle uygulanması halinde kişinin yüz ifadesi bozulmadan doğal bir görünüm elde edilmesi mümkün olur.
Botoks deriye bağlı yüzeysel kasları gevşetmek ve kırışıklıkları rahatlatıp yumuşatmak için uygulanır. Kasların gevşemesi hem daha taze bir cilt görünümü sağlar hem uygulama bölgesinde daha fazla kırışıklık oluşmasını önler. Botoks tedavisinin en önemli özelliklerinden biri düzenli olarak yinelenmesi halinde daha uzun süreli bir etki sağlaması ve ciltteki kırışma sürecini yavaşlatmasıdır. Botoks tedavisi çene kaslarını rahatlatıp yüzdeki gerginliği azaltma ve diş sıkma sorununu çözümlemek amacıyla da kullanılabilir.
Botoks tedavisi yaptırmak isteyen kişiler öncelikle detaylı bir şekilde muayene edilir, beklentilerinin gerçekçiliği değerlendirilir ve botoks prosedürü için uygun adaylar olup olmadıkları belirlenir. Kişi botoks tedavisi için uygun bulunursa hastanın yüzündeki kas aktivitesi, ihtiyaçları ve beklentileri gibi unsurlar değerlendirilerek tedavi planlanır. Uygulamaya geçilmeden önce uyuşma etkisinin sağlanması için bölgeye lokal anestezik krem sürülür.
Kremin etki etmesiyle birlikte hastanın enjeksiyon sırasında acı ya da ağrı hissetmesi riski ortadan kalkar ve enjeksiyon aşamasına geçilir. Çok ince uçlu iğneler kullanılarak daha önce belirlenmiş olan bölgelere belirlenmiş dozlarda botoks enjekte edilir.
Botoks lokal anestezik krem uygulanan bölgeye çok ince uçlu iğneler kullanılarak uygulanır. Hastanın bu sayede işlem sırasında acı ya da ağrı hissetmesi söz konusu olmaz. Uygulamadan sonra buz kompresi yapılması da anestezi geçtikten sonra hissedilmesi olası ağrıyı azaltır.
Botoks estetik amaçlarla uzun yıllardır kullanılır ve şimdiye dek kanıtlanmış herhangi bir yan etkisi yoktur. Diğer yandan enjeksiyon işlemine bağlı olarak ciltte nota şeklinde hafif kızarıklıklar meydana gelebilir. Botoks tedavisinden optimum fayda sağlamak için alanında uzman ve deneyimli doktorlardan hizmet alınması tercih edilmelidir.
Botoks uygulamasından sonraki 4 saat boyunca hasta yüz üstü yatmamalı ve başını uzun süreli olarak öne eğmekten kaçınmalıdır. Yine aynı süre boyunca makyaj yapılmamalıdır. 24 saat süreyle hamam ve sauna gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunulması önerilmez. Uygulamayı takip eden 24 saat süreyle spor da yapılmamalıdır. Bunun nedeni, enjeksiyon bölgesine herhangi bir şekilde basınç uygulanması halinde enjekte edilen madde yer değiştirebilir ve asimetri meydana gelebilir.
Botoks enjeksiyonundan sonra herhangi bir enfeksiyon oluşması riskini ortadan kaldırmak için 3 gün süreyle denize ve havuza girilmez. Bu süre içinde alkol, sigara, ağrı kesici ilaçlar, kan sulandırıcı ilaçlar, kafein, sodyum ve şeker içeren gıdalardan uzak durulması fayda sağlayabilir. Ayrıca botoks yapıldıktan sonraki hafta cilt bakımı ve peeling yaptırmamaya özen gösterilmelidir.
Botoksun etkisi genellikle tedaviyi izleyen 48 ila 72 saat içinde ortaya çıkar. Tam etkinin oluşması 7 ila 10 gün içinde gerçekleşir. Botoks tedavisinin sağladığı etki çoğunlukla 4 ila 6 ay süreyle kalıcılığını korur. Cerrahi prosedürler gibi kalıcı bir etki sağlamadığı için botoksun hastanın ihtiyacına ve talebine bağlı olarak tekrarlanması mümkündür. Düzenli olarak tekrarlanması halinde botoksun etkisi daha uzun sürer.
Botoksun uygulama sıklığı hastanın cilt tipine ve mimik kullanım alışkanlıklarına göre belirlense de, genellikle 4 ila 6 aylık aralarla tekrarlanması tercih edilir. Bu sayede etkinin daha uzun süre kalıcı bir hale getirilmesi sağlanabilir. Düzenli olarak tekrarlanan botoks tedavisi sayesinde uygulama bölgesindeki kasların kasılması engellenir ve bölge mimik yapmamak üzere eğitilir. Böylece zaman içinde botoksun daha uzun aralıklarla tekrarlanması yeterli olur.
Botoks tedavisi kapsamında kullanılan botulinum toksini dünya üzerindeki en zehirli maddelerden biridir. Yanlış bir uygulama yapılması halinde solunum yetmezliğine ve ölüme neden olabilir. Bununla birlikte, son derece etkili bir protein olan botulinum toksini botoks tedavisi sırasında çok düşük dozlarla kullanılır. Alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından yapılan botoksun herhangi bir tehlikesi ya da zararı yoktur.
Botoks tedavisi sırasında kaslara yapılan enjeksiyonlar çok iyi bir şekilde tolere edilir ve yan etkiye neden olması riski son derece düşüktür. Bazı kişiler botoks tedavisinde kullanılan ilacın etken maddesine karşı aşırı duyarlı olabildiği için nadir olmakla birlikte bazı yan etkiler yaşanması riski bulunur.