Son yıllarda kadınlar ve erkekler tarafından sıklıkla tercih edilen medikal estetik prosedürlerin başında botoks gelir. Bu popülerliğin altında yatan en önemli nedenlerin başında; botoksun pratik ve konforlu bir tedavi olması, kişi özelinde planlanabilmesi, etkili ve estetik açıdan tatmin edici sonuçlar sağlaması gelir.
Botoks tedavisinde, Clostridium Botulinum olarak bilinen bakteriden üretilen bir nörotoksin olan botoks kullanılır. Botoks son derece geniş kullanım alanına sahiptir. Özel olarak elde edilen botoks nörotoksini, medikal estetik prosedürlerde sıklıkla kullanılan bir ilaç olma özelliğine sahiptir. Botoks, enjekte edildiği bölgedeki sinir uçlarında iletimi sağlayan maddenin salınımını önleyerek etki eder. Buna bağlı olarak enjeksiyon bölgesindeki kaslar, geçici olarak devre dışı kalır.
Botoks temelde Clostridium Botulinum bakterisinden izole edilerek saflaştırılan nörotoksinin hedef bölgeye enjekte edilmesi yoluyla uygulanan bir medikal estetik prosedürdür. Kaşların ortası, gözlerin kenarı, alın ve dudak kenarı başta olmak üzere ciltteki farklı bölgelerde zaman içerisinde oluşan çizgilerin, orta dereceli ve şiddetli kırışıklıkların giderilmesi amacıyla botoks tedavisine başvurulabilir. Botoks tedavisi normal şartlar altında 18 ila 65 yaş aralığındaki kadınlara uygulanabiliyor olsa da, tedaviye uygunluk kararı yapılan değerlendirmelerin ardından hasta özelinde verilir.
Çevresel etkenler, genetik etkenler, yaş alma ve kötü yaşam tarzı alışkanlıkları gibi etkenler zaman içinde kadınların ve erkeklerin yüz bölgesinde kırışıklıkla oluşmasına yol açabilir. Özellikle mimik kullanımının yoğun olması durumunda mimik kaslarının hareketi normale oranla çok daha fazla olduğundan, mimik kaslarının üzerinde bulunan deride çizgiler ve kırışıklıklar meydana gelebilir.
Botoks enjeksiyonu alın ve göz çevresindeki kırışıklıkların hafifletilmesini sağlar. Ayrıca yüzde çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan normalden daha yorgun, yaşlı ve asık suratlı görünümün iyileştirilmesi söz konusu olabilir. Botoks enjeksiyonunun sağladığı etki sayesinde daha canlı ve genç bir yüze sahip olma imkanı edilebilir. Bu sayede botoks enjeksiyonu yapılan kişilerin daha canlı ve genç bir yüze sahip olması sağlanabilir. Botoks enjeksiyonu ile deriye bağlı yüzeysel kırışıklıkları yumuşatarak rahatlatma etkisini sağlamak, uygulama bölgesindeki kasları gevşetmek ve yeni kırışıklık oluşumunu önlemek söz konusu olabilir.
Botoks tedavisi uygulanacak olan hastalar öncelikle detaylı bir muayeneden geçirilir ve tedaviye uygunluk kararı verilir. Hastanın genel sağlık durumunda botoks tedavisine engel bir durum olmadığı tespit edilirse, hastanın ihtiyaçları belirlenir ve elde edilecek sonuçlarla ilgili beklentilerin gerçeğe uyup uymadığı kontrol edilir. Botoks tedavisi her hasta özelinde planlanmakta, bu sayede uygulanacak dozlar ve enjeksiyon noktaları eni doğru şekilde belirlenmektedir.
Botoks enjeksiyonunda önce uygulama bölgesine lokal anestezik etkili krem sürülür ve bölgenin uyuşması beklenir. Uyuşma etkisinin sağlanmasının ardından kişi özelinde belirlenen dozda botoks maddesi, yine kişi özelinde belirlenen noktalara ince uçlu iğneler kullanılması yoluyla enjekte edilir.
Botoks enjeksiyonunun sağladığı etkiler, çoğunlukla uygulamayı takip eden 24 ila 72 saat içinde görülmeye başlar. Botoks enjeksiyonunun tam etkilerinin görülmesi genellikle enjeksiyondan 10 gün sonra olur. Elde edilecek olan sonuçların kalıcılığı genellikle 4 ila 6 ay arasındadır. Ancak söz konusu kalıcılık süresi kişi özelinde pek çok farklı etkene bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Botoks tedavisini düzenli olarak uygulamak, elde edilecek sonuçların kalıcılık süresini uzatabilir. Buna bağlı olarak botoks tedavisinin daha seyrek aralıklarla tekrarlanması yeterli olur.
Botoks tedavisinin popülerliğinin altında yatan en önemli nedenlerden biri, uygulamadan sonra uzun bir iyileşme süresine ihtiyaç duyulmaması ve hastanın günlük yaşantısının kesintiye uğramamasıdır. Botoks enjeksiyonundan sonra hastalar günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilirler. Tedaviden optimum fayda sağlayabilmek için dikkat edilmesi gereken belirli noktalar vardır. Hastalar botoks enjeksiyonunu takip eden erken dönemde başlarını belirli bir süre boyunca öne eğmemeli, yüz üstü uzanmamalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, sauna ve hamam gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunmamalıdır. Botoks tedavisinin ardından doktorun belirttiği süre boyunca alkol kullanmamaya ve makyaj yapmamaya özen gösterilmelidir.
Hastalar botoks tedavisinden sonraki ilk 6 saat boyunca uygulama bölgesine su değdirmekten ve cildi ovuşturarak yıkalamaktan kaçınmalıdır. Ayrıca bu sürenin tamamlanmasının ardından yapılan yıkama işlemleri de nazik bir şekilde yapılmalıdır. Botoks enjeksiyonunu izleyen ilk 24 saat süre boyunca aşırı egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır. Tedaviyi takip eden 48 saat boyunca uygulama bölgesine masaj yapmamak, elde edilecek sonuçların başarısı noktasında kritik bir öneme sahiptir. Aksi takdirde enjekte edilen botoks maddesinin masaj hareketlerine bağlı olarak yer değiştirmesi ve istenmeyen komplikasyonlar yaşanması söz konusu olabilir.
Botoks uygulanan bölgede, enjeksiyon sonrası meydana gelen ödem ve kızarıklık tamamen kaybolana dek güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmamaya özen gösterilmelidir. Bu süreç içerisinde açık havaya çıkılmadan önce mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremleri, uygulama bölgesine uygulanmalıdır. Ayrıca botoks enjeksiyonundan önce ve sonra belirli süreler boyunca kan sulandırıcı özelliğe sahip ilaçlar kullanılmamalıdır.