Botoks uygulaması yöntemi, bir enjeksiyon yardımı sayesinde kişide bulunan belirli bölgelerdeki sorunları gidermek adına geçici sonuç veren bir tedavidir. Ameliyatsız bir şekilde sonuçlanan bu tedavi yöntemi genellikle 3 ila 4 ay boyunca etki gösterebilmektedir. Bu süreç içerisinde, botoks enjekte edilen bölge üzerindeki; kırışıklık, aşırı terleme ve yüz düzeltme vb. gibi etkiler zamanla ortadan kaybolmakta ve eski haline geri dönmektedir. Uzmanlar tarafından yapılan bu işlem, kişi dilerse ömrü boyunca sayısız kez yaptırabilmektedir.
Tıp her yıl daha da gelişmekte ve ortaya türlü türlü mucizeler çıkartarak, bir dizi hastalığa çözüm bulmaktadır. Bu alan içerisinde estetik kaygı sonucu yapılması gereken türlü tedavilere de cevap aranmakta ya da yeni çözümler araştırılmaktadır. Bu alanlar içerisinde de dünya genelinde en çok yaptırılan estetik uygulamalarından biri olan botoks şüphesiz başı çekmektedir. Uzmanların yaptıkları araştırmalar sonucunda şu ana dek kalıcı bir botoks tedavisi yöntemi geliştirilememiştir. Bu sebeple, botoks tedavisi uygulattırma ihtiyacı taşıyan ya da daha öncesinde bu yöntemi yaptıran kişilerin, yeniden botoks yaptırması gerekmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda henüz kalıcı bir yöntemi bulunmayan botoks tedavisi, geçici bir düzeltme uygulamasıdır. Bu uygulama sayesinde; yüz germe, kırışıklık giderme, aşırı terlemenin önüne geçme ve migren ağrısı gibi sorunların önüne geçici olarak geçilebilmektedir. Genellikle 3 ila 4 ay boyunca etki gösteren botoks, yavaş yavaş vücut tarafından emilerek etkisini zamanla yitirmektedir. Botoksun etkisini kaybeden uygulanan bölge, bu zaman içerisinde yavaş yavaş eski halini ya da durumuna geri dönmektedir. Bu sebeple, kişiler uygulamanın gerçekleşmesinden sonra geçen süreç içerisindeki zaman dilimi sonrasında uygulanan bölgenin yeniden eski haline dönmesi durumunda uzman hekimlere başvurarak, yeniden botoks tedavisi uygulaması yapılmasını talep edebilmektedir. Bu sonuçla, kişiler bu uygulamayı yeniden ve istedikleri kadar hayat boyu yaptırabilmektedir.
Botoks tedavisi, 18 yaşının üzerindeki herkese yaptırılabilmektedir. Estetik amaçla yaptırılan bu tedavi, özellikle yüz kırışıklıklarını gidermede oldukça etkili olmaktadır. Birçok kişi için en iyi botoks tedavisi yüzde görülen ilk kırışıklıkla başlatılmalıdır. Fakat bu görüşü birçok uzman yalanlamaktadır. Zira, uzman görüşlere göre: botoks tedavisinden tam verim ya da etki alabilmek adına yüz bölgesinin tamamen oturması beklenmeli ve bu sürecin ardından uygulama gerçekleştirilmelidir. Bu görüşe örnek vermek gerekirse; botoks basit anlatımıyla, uygulanan bölgedeki kasları gevşetmeye yarayan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi sonucunda, uygulanan bölgedeki kaslar gevşemektedir. Gevşeyen kaslar, yıllar içerisinde diğer kas gruplarına göre daha dinç olacaktır. Bu durum tıpkı güçlü bacak kaslarına benzetilebilmektedir. Bir kişi bacaklarını ne kadar geliştirirse o kadar hızlı koşabilmekte ve daha dayanıklı olabilmektedir. Botoks uygulanan bölge de aynı bu şekilde olabilmektedir. Birden çok kez uygulanan botoks bölgesi, zamanla diğer bölgelere nazaran kırışıklık vb. etkilere karşı daha güçlü olabilmektedir.
Botoksa başlama yaşını öne çeken belirli faktörler bulunmaktadır. Uzmanlar tarafından genellikle yüz çizgilerinin tamamen oturmasından itibaren başlanabilmesi tavsiye edilse de orta nokta olarak 30 yaş görülebilmektedir. Fakat bu yaş dilimi, bazı etkenler sebebiyle zorunlu olarak daha da erkene çekilebilmektedir. Zira, bir kişi; sigara ve alkol kullanıyorsa, yoğun güneş ışığına maruz kalıyorsa ve güneş kremi kullanmıyorsa mutlaka daha erken yaşlarda botoks tedavisine başlamalıdır. Tüm bu sebeplerle, yaş gruplarına göre botoks etkisi ve gerekliliğine yakından bakılması gerekmektedir.
20’li yaşlarında birçok kişi botoks yaptırmak isteyebilmektedir. Bunun asıl sebebi, ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek derin kırışıklara çok öncesinden müdahale etmektedir. Botoks tedavi yönteminin yaygınlaşmasıyla birlikte birçok 20’li yaşlardaki genç, yaşlanma etkilerinin birincil göstergesi olan kırışıkların yüzlerinde oluşmasına engel olmak adına 30 yaşına gelmeden bu tedavi yöntemine başvurmaktadır. Bu dönemdeki gençler özellikle; gülümsendiğinde veya kaş çatıldığında ağız ve göz çevresinde oluşan doğal olan ince çizgileri yaşlanma etkileri olarak yorumlamaktadır. Fakat, bunlar her insanda doğal olarak oluşan yüz çizgileridir. Dinamik çizgiler olarak da adlandırılan bu belirtiler, sonraki yaş dilimlerinden yerlerini ince çizgilere ve hatta derin kalıcı kırışıklıklara bırakmaktadır. Elbette bu etkiler oluşmaması ya da derin çizgi ortaya çıkmaması adına 20’li yaşlarda botoks yaptırılabilmektedir.
Botoks tedavisine başlamak adına uzmanlar tarafından 30’lu yaşlar tam olarak uygun görülmektedir. Bu yaş dilimlerinin başlarında başlanılması önerilen botoks tedavisi, ideal yani dinamik çizgiler, bu dönem içerisinde ve sonralarına doğru yerini derin ve kalıcı kırışıklıklara bırakabilmektedir. Bunun önüne geçmek ve derinleşecek çizgilere daha erken müdahale etmek adına 30’lu yaşlardan itibaren düzenli bir botoks tedavisine başlanılabilmektedir.
Botoks tedavisi uygulattırmayı planlayan birçok kişi, yüz çevresinde oluşan kaz ayaklarını, dudak kenarı çizgilerini vb. kırışıklıkları beklemektedir. Bu kırışıklıklara kadarki süreç içerisinde yapılan ertelemeler, daha sonraki dönemde düzeltilmesi oldukça güç olan derin ve kalıcı kırışıklara yol açabilmektedir. Birçok uzman, botoks tedavisinde en verimli dönemi 30’lu yaşlar olarak görmektedir. Bu sebeple, 40’lı yaşlara gelindiğinde kırışıklık azaltma ya da ortadan kaldırma etkilerini düşlemek yerine daha çok bu yaş dilimlerinde önleyici etkiler göz önüne alınarak tedavi uygulanmalıdır. Bu dönem içerisinde dinamik çizgiler yerini ince ve hatta derin çizgilere bıraktığı için, botoks tedavisinde beklenen etkilerin tamamen gözlemlenmesi oldukça güçtür.