H-100 Gençlik Aşısı

IAL Sistem ve H-100 aşısı isimleriyle de bilinen gençlik aşısı, yaşlanmanın cilt üzerindeki etkilerini azaltmak ve var olan olumsuz etkileri ortadan kaldırmak amacıyla kullanılan yöntemlerden biridir. Cilt, başta yaşlanma olmak üzere biyolojik ve çevresel faktörlerden etkilenerek hasar görebilmektedir. Gençlik aşısı, yaşlanmanın cilt üzerindeki olumsuz etkileri azaltmakta ve cildin yaşlanma sürecini yavaşlatmaktadır.

Cildin genç bir görünüme kavuşmasını sağlayan gençlik aşısı, cerrahi bir müdahale değildir. Cilt üzerine uygulanan ve herhangi bir kesi işleminin yapılmadığı gençlik aşısının etkisi kısa süre içerisinde görülebilmektedir. Uygulama ile birlikte cildin daha genç, parlak ve sağlıklı bir görünüme kavuşturulması amaçlamaktadır.

Gençlik aşısının içinde saf hyalüronik asit ile  çeşitli vitaminler, mineraller ve aminoasitler bulunmaktadır. Uygulama sırasında cilt içerisinde belirli oranda enjekte edilen saf hyalüronik asit, cildin yenilenme sürecini desteklemekte ve daha sıkı bir görünüme kavuşmasını sağlamaktadır. Böylelikle yaşlanmanın cilt üzerindeki etkileri büyük oranda azaltılmaktadır.

Her bireyin cildinde belirli miktarda hyalüronik asit bulunmaktadır. Yeterli oranda hyalüronik asidin bulunduğu ciltler pürüzsüz, canlı ve sağlıklı bir görünüme sahiptir. Ancak yaşlanmanın da etkisi ile vücuttaki hyalüronik asit miktarı azalmakta ve olumsuz etkilere zemin oluşmaktadır. Asidin azalmasının sonucu olarak cildin kendini yenileme başarısı düşmekte ve sarkık bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Gençlik aşısı sayesinde ciltteki hyalüronik asit miktarı tekrar ideal seviyelere ulaştırılmaktadır. Böylelikle cilt kendini yenileme, onarma ve sıkılaştırma gücüne tekrar kavuşmaktadır.

Vücudun tamamında bulunan ve gençlik sırrı olarak da bilinen hyalüronik asidin en yoğun olduğu dönem çocukluk çağlarıdır. Birey 30’lu yaşlarına adım attığında vücuttaki hyalüronik asit miktarı azalmaya başlamaktadır. Bu durum, yaşlanma etkilerinin daha net ve sert şekilde ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Gençlik aşısı uygulaması sayesinde vücudun ihtiyaç duyduğu asit karşılanmakta ve onarım sürecine katkıda bulunulmaktadır.

Gençlik Aşısı Nasıl Yapılır?

Gençlik aşısı uygulama aşamaları aşağıdaki gibidir:

•       Cilt üzerine hyalüronik asit uygulamak için iğneler kullanılmaktadır. Hastanın işlem sırasında acı ve ağrı hissi duymaması için cilt üzerine uyuşturucu krem sürülmektedir.
•       Kremin cildi uyuşturmasının ardından enjeksiyon işlemi yapılmaktadır.
•       Bu uygulama, hastanın istek ve ihtiyaçlarını doğrultusunda ortalama 2 – 3 seansta tamamlanmaktadır. Her seans arasında genellikle 10 – 15 gün bulunmaktadır. Ciddi hasar görmüş ciltler için 5 – 6 seans uygulanması gerekebilmektedir.
•       Enjeksiyon işleminin ardından uygulama bölgesinde kızarıklık ve şişlik gibi olumsuz etkiler görülebilmektedir. Bunlar beklenen etkilerdir ve genellikle 2 – 3 gün içerisinde kendiliğinden kaybolmaktadır.
•       Gençlik aşısı uygulama seansları tamamlandıktan ortalama 1 hafta sonra olumlu etkiler görülebilmektedir. Aşının ardından cilt daha parlak, canlı ve sağlıklı bir görünüme kavuşmaktadır.

Gençlik Aşısı Neden Yapılır?

Cilt, başta yaşlanma olmak üzere biyolojik ve çevresel faktörlerin de etkisi ile kendini onarma ve yenileme gibi işlevlerini kısmen kaybetmektedir. Yaşlanmaya bağlı olarak vücuttaki hyalüronik asit miktarının da azalmasıyla kırışık, sarkık ve soluk bir görünüm ortaya çıkabilmektedir. Gençlik aşısı, yaşlanmanın etkilerini azaltmak, cildin yenilenme döngüsünü desteklemek ve yaşlanmanın etkilerine karşı önlem almak amacıyla yapılmaktadır. Uygulamanın ardından cilt daha estetik bir görüntüye kavuşmaktadır.

Gençlik Aşısı Kimler İçin Uygundur?

Gençlik aşısı, vücudun çeşitli bölgelerine uygulanabilmektedir. En sık uygulanan bölgeler arasında yüz, dekolte, boyun ve el bulunmaktadır. Yaşlanmanın etkilerini azaltmak ve olumsuz etkilere karşı önleyici bir bariyer oluşturmak amacıyla uygulanan bu yöntem, kolay ve etkili olduğundan ihtiyaç duyan her kişiye yapılabilmektedir. Genellikle 30 yaşını aşmış kişiler tarafından tercih edilmektedir.

Gençlik aşısı daha çok sorunlu olarak adlandırılabilen hasar görmüş bölgelere uygulanmaktadır. Alkol ve sigara kullanımını sonucunda oluşan hasarlı görünüme ek olarak akneli ciltler için de uygulanabilmektedir. Ayrıca solaryum ve güneş gibi sebeplerden dolayı zarar görmüş cilt bölgelerine de tamamlayıcı tedavi olarak yapılabilmektedir. Yaşlanmanın cilt üzerindeki olumsuz etkilerini yaşayan ve diğer etmenlerden dolayı cildi zarar görmüş her birey, bu işlemden yararlanabilmektedir.

Gençlik Aşısı Avantajları Nelerdir?

H-100 olarak da bilinen gençlik aşısı, birey açısından çok sayıda avantaj barındırmaktadır. Bu avantajlar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

•       Cilt üzerindeki hasarı azaltmaktadır.
•       Cildin kendisini onarmasını desteklemekte ve daha sıkı bir görünüme kavuşmasını sağlamaktadır.
•       Cilt, eski görünümüne kıyasla daha genç, sağlıklı ve parlak bir yapıya bürünmektedir.
•       Hasta için kolay bir işlemdir. Uygulamanın ardından hasta günlük yaşamına kaldığı yerden devam edebilmektedir.
•       Cerrahi müdahale gerektirmemektedir.
•       İşlem sırasında ağrı veya sızı duyulmamaktadır.
•       Çok az yan etkiye sahiptir. Oluşabilecek yan etkiler 2 gün gibi kısa bir süre içerisinde kendiliğinden geçmektedir.
•       Sadece 2 – 3 seansta tamamlanmakta ve etkisini kısa süre içerisinde göstermektedir.
•       Vücutta ihtiyaç duyulan her bölgeye kolaylıkla uygulanabilmektedir. İhtiyaç halinde belirli periyotlarla tekrarlanabilmektedir.
•       Enjekte edilen hyalüronik asit, ciltte doğal olarak bulunan ile aynı molekül yapısına sahip olduğundan yüksek güvenirliğe sahiptir.

Gençlik Aşısı Tedavisinin Yaşı Var Mıdır?

20 yaşını doldurmuş her birey gençlik aşısı tedavisinden yararlanabilmektedir. Vücuttaki hyalüronik asit miktarı daha çok 30’lu yaşlarda düşmeye başlamaktadır. Bu nedenle tedaviye başvuranların çoğunluğu bu yaş grubundan oluşmaktadır. Ancak sigara, alkol, güneş ve solaryum gibi nedenler cilt üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden 30 yaşından küçük kişiler de tedaviden yararlanabilmektedir.

Gençlik Aşısı Ne Kadar Kalıcı?