İnsan vücudunun en önemli odak noktası, hiç tartışmasız bir şekilde yüzdür. Yüzün estetik bir görünüme sahip olması, ancak yüzdeki tüm unsurlar bir uyum içerisinde olduğu takdirde mümkündür. Yüzün en önemli unsurlarından biri olan çenenin simetrik, düzgün ve yüzün diğer öğeleriyle uyumlu olması gerekir. Hem kadınlarda hem erkeklerde estetik bir görünümün temelinde çekici ve güçlü bir çene yapısına sahip olmak bulunur.
Aynı zamanda belirgin bir çene çizgisine sahip olmak kadınlar için de erkekler için de önemlidir. Diğer yandan bu aşamada cinsiyete özgü bazı özelliklerin devreye gireceği gerçeği de göz önünde bulundurulmalıdır. Erkeklerde kare bir çene çizgisine sahip olmak, yüzün erkeksi bir görünümle çevrelenmesini sağlar. Kadınlarda ise alt yüze daha oval şekil kazandıran bir çene çizgisine sahip olmak estetik görünümü beraberinde getirir.
Ne yazık ki, çene çizgisi çoğunlukla yüzün gözden kaçırılan bölgesi hâline gelir. Oysa yüzdeki üst, orta ve alt üçte birlikte orantıda çenenin rolü göz ardı edilemez. Son derece etkili bir medikal estetik prosedür olan çene dolgusu diğer bir deyişle jawline dolgusu, bir yandan bölgeye çeşitli nedenlerle kaybedilen hacmi geri kazandırır, bir yandan da yanak ve çene bölgesinin gereksinim duyduğu yapısal desteği sağlar. Bu sayede yüzde daha genç ve dengeli bir çene çizgisi oluşturmak mümkün olur. Gereksinim duyulması hâlinde alt yüz bölgesindeki aşırı aktif kasların bir kısmını gevşetmek için çene dolgusu ve botoks prosedürü kombine edilebilir.
Çene hattı yaş alma, darbe ya da genetik etkenlere bağlı olarak zaman içerisinde belirginliğini kaybedebilir. Bunun sonucunda çenede sarkma meydana gelebilir ya da çenenin uç yapısı olması gerekenden daha geride bir hâl alabilir. Hatta çenede sivri, geniş ya da asimetrik bir görünüm ortaya çıkabilir.
Meydana gelen görünüm, kişinin estetik açıdan hoşnutsuz olmasına yol açabilir. Bu tür sorunları ortadan kaldırmak için etkili bir prosedür olan çene dolgusuna yani jawline dolguya başvurulabilir. Çene dolgusu kişi özelinde planlandığı ve uygulandığı takdirde simetrik, çekici ve estetik açıdan iyi görünen bir çene yapısına kavuşulabilir.
Çene dolgusu sayesinde erkeklerin ve kadınların yüz bölgesini çevreleyen, cinsiyete göre daha kadınsı ya da daha kadınsı bir çene çizgisi elde etmek mümkündür. Bu sayede estetik açıdan tatmin edici bir çene çizgisi konturu oluşturulabilir. Cilt zaman içerisinde elastikiyetini kaybedip sarktıkça çene çizgisi yumuşamaya ve belirginliğini kaybetmeye başlayabilir. Ayrıca ağız köşelerinde sarkma oluşabilir, kukla çizgileri ve gıdı meydana gelebilir.
Yağ dokusunun kaybolmasıyla birlikte çene çizgisi boyunca, gıdı öncesi sukluk olarak isimlendirilen ve gıdı görünümünün daha belirgin bir hâl almasına neden olan iki oluk meydana gelir. Bu tür durumlarda; çizgilerin doldurulması, kaybolan bölgelere hacim kazandırılması, lifting etkisi sağlanması ve dolgu maddelerinin stratejik olarak yerleştirilmesi sayesinde gıdı görünümünün kamufle edilmesi mümkün olabilir. Gerekli görülmesi durumunda bu işlem, cilt sıkılaştırma tedavileri ile de kombine edilebilir.
Yaş almaya bağlı olarak meydana gelen görünümü gidermek için dermal dolgu malzemeleri kullanılarak ciltteki kolajen ve elastin üretimi tetiklenebilir. Böylece çene çizgisinin daha hacimli ve sıkı bir görünüme kavuşması sağlanabilir.
Yüzünün çok ince ya da oval olmasından memnun olmayan ve daha keskin bir profile sahip olmak isteyen erkekler genellikle çene dolgusu prosedüründen faydalanır. Yaş almaya bağlı olarak çene bölgesi belirginliğini kaybeden kadınlar da çoğunlukla gıdılarını yukarı kaldırmak ve daha genç bir görünüm elde etmek için çene dolgusu yaptırmayı tercih edebilir.
Erkeklere uygulanan çene dolgusu prosedürü sırasında dermal dolgu maddeleri yardımıyla şekillendirme yapılır. Bu kapsamda, hastanın kemik yapısını güçlendirmek için açılar ve düz çizgiler oluşturulması söz konusu olur. Kadınlarda ise çene dolgusu prosedürü ile daha yumuşak ve kadınsı kıvrımlar oluşturulması tercih edilebilir.
Çene dolgusu yaklaşık 30 dakika içerisinde tamamlanan pratik ve konforlu bir medikal estetik prosedürdür. Çene dolgusu tedavisi uygulanacak olan hastalara, mandibula boyunca birden çok bölgeye enjeksiyon yapılır. Enjeksiyon öncesinde hedef bölgeye lokal anestezi uygulandığı için hasta acı ya da ağrı hissetmez. Bununla birlikte enjeksiyona bağlı hafif bir batma ya da rahatsızlık hissedilmesi son derece olağandır.
Çene dolgusu, uygulama bölgesine dermal dolgu maddesi enjekte edilmesine dayanan bir prosedürdür. Prosedür kapsamında çene bölgesi etkili bir şekilde yeniden şekillendirilip tanımlanır ve geliştirilir. Ciltteki ve gıdıdaki gevşek görünümü gidermek mümkün olur. Kadınlarda ise elde edilmek istenen yüz şekline göre prosedürün özelleştirilmesi mümkündür. Çene hattına dolgu enjeksiyonu yapılarak yumuşaktan daha serte kadar değişen bir açı kazandırılabilir.
Çene dolgusu enjeksiyonunun sağladığı sonuçların kalıcılığı 15 ila 18 ay arasında değişebilir. Bu sürenin, her hasta özelinde birçok farklı etkene bağlı olarak değişmesi mümkündür. Çene dolgusu enjeksiyonundan sonra elde edilen sonuçların daha uzun süre kalıcı olmasını sağlamak için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bunların başında UV ışınlarından uzak durulması ve düzenli olarak güneş koruyucu kremler kullanılması gelir. Bu sayede cildi güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumak mümkün olur. Ayrıca cildi düzenli olarak nemlendirmek, bol miktarda su tüketmek, stresten uzak durmak ve sağlıklı bir beslenme programı uygulamak gerekir.
Çene dolgusu ya da jawline dolgu, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından hasta özelinde planlanmalıdır. Ayrıca, kaliteli dermal dolgu malzemeleri kullanılarak ve doğru tekniklerle uygulanmalıdır. Bu sayede estetik açıdan tatmin edici sonuçlara erişilebilir.