Yüz, insan vücudundaki ilk ve en dikkat çekici odak noktasıdır. Çene ise yüzün net, estetik ve etkileyici bir görünüme sahip olması açısından en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle gerek erkekler gerek kadınlar yüzleriyle uyumlu, dengeli, simetrik, düzgün hatlara sahip, güçlü ve çekici bir çene yapısına sahip olmak ister.
Genetik yapı, yaş alma ve darbe kaynaklı travmaya bağlı olarak çene hattının belirginliğini kaybetmesi riski vardır. Bunun yanı sıra çeşitli nedenlere bağlı olarak çenede sarkma meydana gelmesi, çenenin normale göre daha geride konumlanması, çenenin geniş, sivri ya da asimetrik bir görünüme sahip olması gibi durumlar nedeniyle bireyler estetik görünümlerine ilişkin kaygılar yaşayabilir. Daha estetik ve çekici bir çene görünümüne sahip olmak isteyenler için çene dolgusu enjeksiyonu etkili bir çözüm olarak tercih edilebilir.
Çene dolgusu enjeksiyonunu takip eden bir haftalık süre içerisinde uygulama bölgesinde ödem ve sertlik hissedilmesi olağan bir durum olarak kabul edilir. Uygulamanın üzerinden iki hafta geçtikten sonra ise uygulama bölgesindeki sertlik ve ödemin yumuşaya başladığını görmek mümkündür.
Çene dolgusu enjeksiyonundan sonra, kişinin yüz hattı estetiğinde olumlu değişiklikler olduğu açıkça fark edilebilir. Bununla birlikte çene dolgusundan sonra çenenin kazandığı estetik görünümün en net şekliyle görülebilmesi için enjeksiyon bağlı şişlik ve ödemin geçmesi gerekir.
Çene dolgusu uzun iyileşme sürecine gereksinim duyan bir prosedür değildir. Uygulamanın ardından hastalar günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilir. Bununla birlikte uygulama sonrası erken dönemde ağrı hissedilmesi durumunda, doktorun reçete ettiği basit ağrı kesicilerin kullanılması kişinin konforunu artırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca çene dolgusu enjeksiyonu etkilerinin uzun süre kalıcı olması için uygulama sonrası bir hafta süreyle dinlenilmesi önerilir.
Çene dolgusu enjeksiyonundan sonra, hastalar enjeksiyon bölgesinde kızarıklıklar olduğunu görebilir. Bu kızarıklıklar olağan ve geçicidir. Meydana gelen kızarıklıklar ve şişkinlikleri kapatmak için kapatıcı ürünler ve makyaj malzemeleri kullanılmamalıdır. İyileşme sürecinde yorucu egzersizler yapılmamalı ve alkol tüketilmemelidir. Ayrıca, güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmamaya özen gösterilmeli ve açık havaya çıkmadan 30 dakika önce, yüksek koruma faktörlü güneş kremleri cilde uygulanmalıdır.
Çene dolgusu diğer bir deyişle jawline dolgu, çenenin uç kısmından kulak önüne kadar uzanan iki mandibular kemik uzantısı boyunca, dolgu enjeksiyonu yoluyla gerçekleştirilen bir medikal estetik prosedür olarak tanımlanabilir. Çene hattına ve çenenin uç kısımlarına dolgu yapılarak estetik açıdan tatmin edici bir görünüm elde edilebilir.
Çene dolgusu prosedürü ile kişinin çenesinde daha önce konumlandırılmış ve doğal bir görünüm elde edilebilir. Yüz ve çene bölgesi arasında uyum olmaması, kişinin olduğundan daha kilolu görünmesine yol açabilir. Çene dolgusu ile bu durumu gidermek, ayrıca netliğini yitirmiş çene hatlarının daha fazla ön plana çıkarılması söz konusu olabilir.
Çene dolgusu tedavisine başlanmadan önce ilk olarak uygulama bölgesine lokal anestezik etkili krem sürülerek hastanın enjeksiyon sırasında acı ya da ağrı hissetmesi önlenir. Lokal anestezi etkisini gösterdikten sonra enjeksiyona başlanır. Prosedür ortalama 15 dakikada tamamlanır. İğneleme ve enjeksiyon tekniklerinin kullanılmasıyla çenedeki çukur bölgeler doldurulur. Çok fazla öne çıkan bölgeler dolgu maddesi yardımıyla dengelenerek kişinin daha doğal ve estetik bir çene görünümüne kavuşması sağlanır.
Çene dolgusu prosedüründe hyaluronik asit bazlı dermal dolgu maddeleri, hastanın kendi vücudundan sağlanan yağ dokusu ya da kök hücre destekli yağ enjeksiyonu tercih edilebilir. Yağ enjeksiyonu ya da kök hücre destekli yağ enjeksiyonu ile çene dolgusu prosedürü uygulanacağı durumlarda, ilk olarak liposuction ile hastadan yağ alınmalıdır.
Çene ve çene ucu bölgesine yapılan çene dolgusu enjeksiyonu sırasında; bölgenin mevcut dokusuyla uyumluluğun ve hatların belirginleşmesinin sağlanması için standart dolgu prosedürlerine göre daha kalın, yoğun ve lifting etkili maddeler kullanılır. Çene dolgusunun sağladığı etkinin ne kadar süre kalıcı olacağı kişi özelinde kullanılan dolgu maddesinin kalitesine, özelliklerine, miktarına ve kişinin yapısal durumuna göre farklılaşabilir. Diğer yandan genel olarak çene dolgusunun kalıcılık süresi 12 ila 18 ay arasında değişir.
Çene dolgusu cerrahi kesi ve genel anestezi gerektirmeyen, pratik ve konforlu bir medikal estetik prosedür olarak farklı yaş gruplarındaki kadın ve erkeklerin büyük ilgisi ile karşı karşıyadır. Hızlı ve pratik bir şekilde uygulanabilen çene dolgusu tedavisi ile çene üzerinde ihtiyaç duyulan düzeltmeler etkili bir şekilde yapılabilir. Çene dolgusu enjeksiyonundan sonra hastalar günlük yaşamlarına kaldıkları yerden devam edebilir. Yani çene dolgusu enjeksiyonu hastaların günlük yaşantısında kesintiye neden olmaz. Kişi özelinde planlanan, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından doğru tekniklerle uygulanan bir çene dolgusu enjeksiyonu ile çene hattını belirginleştirmek, hastaya daha genç ve estetik açıdan daha iyi bir görünüm kazandırmak mümkündür.
Çene dolgusunun en önemli avantajlarından biri, herhangi bir cerrahi prosedür söz konusu olmadan uygulanabilmesidir. Çene dolgusu enjeksiyonunun ardından uzun bir iyileşme sürecine gereksinim duyulmaması da son derece önemlidir. Çene dolgusu prosedürünün sağladığı faydalar ve kazandırdığı görünüm, enjeksiyonun hemen ardından kolayca fark edilebilir.
Çene ucunun normale göre geride kalması başta olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan görünüm bozukluklarının çene dolgusu enjeksiyonu ile giderilmesi mümkündür. Hızlı ve basit olmasıyla öne çıkan prosedür sayesinde çenede genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan yapısal bozuklukların yanı sıra darbe, travma, yaş alma, kaza ya da diğer etkenlerden kaynaklanan sorunlara müdahale etmek de mümkündür.