H-100 Gençlik Aşısı Hakkında Merak Edilenler

H-100 gençlik aşısı hakkında merak edilenler konusunda pek çok nokta dikkat çekmektedir. H-100 gençlik aşısı, son zamanlarda en popüler olan medikal estetik tedavi ürünleri arasında yer almaktadır. Başarılı sonuçlar sunan ve yeni olan bu gençlik aşısı, cilt gençleştirme uygulamaları için oldukça sık ihtiyaç duyulan ürünlerden biridir. Zengin içeriği sayesinde diğer cilt gençleştirme tedavi uygulamalarına göre daha çok öne çıkmaktadır.

H-100 gençlik aşısı, sarkan, kırışan, deforme olan, nemini kaybeden ve zarar gören ciltlerin nem tutma kapasitesini artırmaktadır. Bunun yanı sıra kişilerin yaş alması sebebiyle cilt dokusunda sentezleyemediği peptit, vitamin, mineral ve aminoasitler gibi yapı taşlarını cilde geri kazandırmaktadır. Bu sayede daha canlı, elastik ve genç bir görünüm elde edilebilir.

Günlük hayatın yoğunluğunda pek çok kişi rutin cilt bakımını ihmal etmekte ya da unutmaktadır. Bundan kaynaklanan zararın minimuma indirilmesinde H-100 aşısının kullanılması önemli bir etken haline gelmektedir. H-100 aşısı içeriğindeki Hyalüronik asit ile son derece etkili bir uygulamaya dönüşmektedir. Hyalüronik asit ile birlikte cildin ihtiyaç duyduğu mannitol antioksidanı da içerdiğinden dolayı son derece başarılı sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

Günümüzde pek çok gençleştirme tedavisi olsa da H-100 gençlik aşısı içeriğindeki Hyalüronik asit ve mannitol ile diğer gençleştirme tedavilerine nazaran daha fazla öne çıkmaktadır. H-100 gençlik aşısıyla cilt dokularının ömrünün uzaması sağlanmaktadır ve ayrıca ödem sökücü etkisi de bulunmaktadır. H-100 gençlik aşısının içeriğinde mineraller, peptitler ve aminoasitler gibi tüm yapı taşları da başarılı sonuçlar almayı sağlamaktadır.

H-100 Aşısı Nasıl Uygulanır?

Medikal estetik uzmanları tarafından H-100 aşısı uygulanmaktadır. Aşının yapılacağı bölge iyice temizlendikten sonra lokal anestezik etki sağlayan bir krem sürülmektedir. Anestezik krem, 30 dakika boyunca streç altında bekletilmektedir. Ardından cilt bu kremden dezenfekte edilmektedir. Dezenfekte işleminin tamamlanmasının ardından ise H-100 gençlik aşısı birer cm arayla olmak üzere uygulamanın yapılacağı tüm bölgeye deri içerisine enjekte edilerek uygulanmaktadır. 

H-100 gençlik aşısı uygulaması esnasında çok ince uçlu iğneler kullanılmaktadır. Uygulama öncesi yapılan anestezi ve ince uçlu iğne sayesinde uygulama sonrası ağrı ve acı minimize edilmektedir. H-100 gençlik aşısının uygulanması, lokal anestezi kreminin uygulanmasını izleyen süreçte yaklaşık 30 dakika kadar sürmektedir.

H-100 gençlik aşısı; boyun, dekolte, yüz, gıdı ve el için uygulanabilir. Cildin elastikiyet kaybı, yaşlanma belirtileri, tedaviye olan ihtiyacı ve tedaviden beklentisi farklı olacaktır. Bu nedenle medikal estetik uzmanları, kişilerin ihtiyaçlarına göre bir uygulama sıklığı ve seans sayısı belirlemektedir. Genç ciltlerde çoğunlukla 2 ya da 3 hafta arayla 2 seans yeterli olmaktadır. Orta yaştaki ciltlerde 2 ya da 3 hafta ara ile 2 veya 3 seans yeterli olurken yıpranan ve yaşlanan ciltlerde ortalama 3 ya da 5 seans gerekmektedir. Seans aralıkları ise 1 ya da 2 haftada bir olmak üzere ideal uygulama sıklığıdır.

H-100 Aşısı Hemen Etki Eder Mi?

Cildin durumuna göre yapılan uygulama sıklığı ile yapılan seansların sayesinde ciltte belirgin değişiklikler gözlenmeye başlanmaktadır. İdeal seansların tamamlanmasıyla birlikte kişide gözle görülür olumlu değişiklikler meydana gelmektedir. H-100 gençlik aşısının içinde bulunan mannitol bilinen en güçlü antioksidanlardan biridir. Bu sayede aşının doku üzerindeki etkisini ve kalıcılığını artırmaktadır. Etkisinin ve kalıcılığının yanı sıra mannitol antioksidanı ödem sökücü etki de sunmaktadır. Hyalüronik asit, ciltte suyu tutan ve dokuların onarılmasını sağlayan doğal içerik olup cilt dokularında daha uzun süre kalmasına ve cildin ekstra elastikiyet kazanmasına yardımcı olmaktadır.

H-100 Aşısının Yararları Nelerdir?

•       H-100 gençlik aşısı, Hyalüronik asitin aktivasyonunu devam ettirerek dokulardaki ömrünü uzatmaktadır.
•       Yıllar içerisinde ciltte oluşan ince veya kalın kırışıklıkların ve yüz mimik çizgilerinin açılmasını sağlamaktadır.
•       Ayrıca ciltteki hücre yenilenmesini de hızlandırmaktadır. Cilt dokusunun daha canlı görünmesine ve sıkılaşmasına katkıda bulunmaktadır.
•       Deri altında bulunan kas dokusunu destekleyen H-100 aşısı, deri sarkmalarını da azaltmaktadır.
•       Cildin elastikiyetinin artmasında önemli bir rol oynayan H-100 aşısı, aynı zamanda cildin su tutmasını sağlarken nem oranını artmasına ve dokuları onarılmasını, yenilenmesini sağlamaktadır.
•       Hyalüronik asidin ciltteki ömrünü uzatarak cildin biyolojik onarım sürecini hızlandırımaktadır.
•       H-100 gençlik aşısı içeriğinde bulunan Hyalüronik asit sayesinde cildin nem kapasitesini artırmaktadır.
•       Cilt dokusunun sıkılaşmasına yardımcı olan aşı, yüzdeki mimiklerden kaynaklanan derin veya yüzeysel cilt kırışıklıklarının açılmasına da fayda sağlayabilmektedir.

H-100 Gençlik Aşısının Yan Etkileri Nelerdir?

H-100 gençlik aşısının ciddi boyutta bir yan etkisi bulunmamaktadır. H-100 gençlik aşısının içeriğinde alerjik reaksiyona neden olacak herhangi bir protein ve nükleik asit bulunmadığından dolayı güvenli bir uygulama olarak öne çıkmaktadır. H-100 gençlik aşısı uygulamasında geçici süreyle ve anlık olarak şişlikler, morluklar, kızarıklıklar ve yüksek hassasiyet görülebilmektedir. Ancak bu yan etkiler kısa sürede kendiliğinden geçebilmektedir.

H100 gençlik aşısının ileri yaş grubundaki kişilere uygulanmasında ise o kişilerin damar yapısının oldukça zayıf olmasından dolayı morluklar daha hızlı oluşabilmektedir. H-100 gençlik aşısı uygulamasından sonra ilk 24 saat içinde sportif faaliyetlerden uzak durulmalıdır. Aşırı sıcaktan kaçınılması ve doğrudan güneş ışığına maruz kalınmaması gerekmektedir. Ayrıca uygulamanın yapıldığı bölgeye sert masaj kesinlikle yapılmamalı ve bol bol su içilmesi dikkat edilmesi gerekenler arasında en önemli noktalardandır.