Nazolabial dolgu, burun kanatlarından ağız kenarına inen çizgileri giderme amacıyla uygulanan bir medikal estetik prosedürdür. Nazolabial dolgu her geçen gün daha sık uygulanmaktadır. Yaş almanın, genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle bölgedeki çizgiler zaman içerisinde derinleşir. Buna bağlı olarak kişinin yüzünde mutsuz ve üzgün bir ifade meydana gelebilir. Bu tür durumlarda pek çok kişi görünümüyle ilgili estetik kaygılar yaşar. Nazolabial dolgu, yüzdeki ifadeyi olumsuz yönde etkileyen çizgilerden kurtulma imkanı veren etkili bir prosedür olarak sıklıkla tercih edilir.
Nazolabial dolgu prosedürü, burun kanatlarından ağız kenarına doğru uzanan derin çizgilere neden olan yağ kaybını giderir ve bölgeye ihtiyacı olan hacmi kazandırır. Bu sayede, bölgedeki derinleşmiş çizgi görünümü ortadan kaldırılır. Bunun yanı sıra nazolabial dolgu, derin çizgileri ortadan kaldırmak amacıyla kullanılabilecek en pratik, etkili ve acısız yöntem olma özelliğine sahiptir.
Nazolabial dolgu aynı zamanda ciltteki kolajen üretimini tetikleyerek ağız bölgesine hacim kazandırır. Cilde canlılık kazandırmasının yanı sıra cildin yumuşamasına ve daha düz bir görünüm kazanmasına katkıda bulunur. Tüm bunların yanı sıra son derece hızlı ve etkili sonuçlar sağlayan pratik bir medikal estetik prosedür olarak öne çıkar.
Nazolabial dolgu, nazolabial çizgilerin dolgu maddelerinin enjeksiyonuyla doldurulması işlemidir. Nazolabial dolgu prosedüründe kullanılan dolguların etken maddesi hyaluronik asittir. Hyaluronik asitin enjekte edildiği bölgede yıkıma ve dokularda erime gibi sorunlara neden olmamasıdır. Hyaluronik asit içerikleri dolgu maddeleri hücrelerin içine su çeker, böylece dolgular enjekte edildiği bölgede daha canlı ve dolgun bir görünüm sağlar.
Nazolabial çizgiler gülümseme sırasında belirginlik kazandığı ve yüzün tam ortasında bulunduğu için kişinin yaşı hakkında yanıltıcı bilgiler verebilir. Bu çizgiler bazı kişilerde doğuştan belirginken, bazı kişilerde daha sonra belirginlik kazanır. Nazolabial çizgiler hem kişinin olduğundan yaşlı görünmesine hem de yüzde yorgun ve mutsuz bir ifade oluşmasına neden oldukları için nazolabial dolgu prosedüründen faydalanılabilir. Bu sayede hem cildin yenilenmesi hem daha gergin bir görünüme kavuşması sağlanabilir.
Nazolabial dolgu kişinin daha genç bir görünüme sahip olmasını sağlama amacıyla kullanılan yöntemlerin başında gelir. Yaş alma, genetik etkenler ve yoğun mimik kullanımı gibi nedenlere bağlı olarak burun kanatlarından başlayarak ağız çevresine kadar uzanan derin çizgiler belirginlik kazanabilir. Bu çizgi ve kırışıklık görünümün ise zaman içerisinde artması sık rastlanan bir durumdur. Nazolabial dolgu, kişinin estetik açıdan rahatsız olabileceği bu görünümü gidermek, daha canlı ve genç bir gülümsemeye sahip olmak isteyen kişiler tarafından sıklıkla tercih edilir. Nazolabial dolgu tedavisi sayesinde kişinin herhangi bir cerrahi prosedür söz konusu olmaksızın daha genç bir görünüme kavuşması söz konusu olabilir.
Nazolabial dolgu prosedüründe hyaluronik asit içeren bir dolgu maddesi kullanılır. Hyaluronik asit aslen cildin kendi dokusunda bulunur ve bu özelliği sayesinde, enjekte edildiği bölgede herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmaz. Hyaluronik asit içeren dermal dolgu maddesinin cilde enjekte edilmesiyle birlikte cilt sarkmasının durdurulması, derin çizgilerin oluşmasına neden olan yağ kaybının sonlandırılması söz konusu olabilir. Nazolabial bölge yenilenip gergin bir hale getirilince cilt daha genç bir görünüm alabilir.
Burun kanatlarından ağız kenarlarına kadar uzanarak nazolabial bölge olarak adlandırılan bölgede derin çizgiler, kırışıklıklar ve çökmeler gibi sorunlar yaşayan kişiler nazolabial dolgu tedavisi için adaydır. Yanaklardaki çökme, nazolabial bölgedeki kırışıklıkların ve derinleşmelerin belirginlik kazanmasına neden olabilir. Bu tür sorunlara sahip olan kişilerde nazolabial dolgu tedavisinden etkili sonuçlar alması mümkündür.
Nazolabial dolgu temelde 18 yaşının üzerinde olan ve uygulamaya engel bir tıbbi durumu bulunmayan tüm hastalara uygulanabilir. Diğer yandan nazolabial dolgu prosedürüne uygunluk kararı, yapılan değerlendirmelerin ardından hasta özelinde verilir. Nazolabial dolgu tedavisinden etkili sonuçlar alınabilmesi için hasta özelinde planlama yapılması, uygulamanın alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından doğru tekniklerle ve kaliteli dolgu malzemeleri kullanılarak gerçekleştirilmesi gerekir.
Nazolabial dolgu prosedürünün uygulanması için yaş ya da cinsiyet sınırlaması bulunmaz. 18 yaşının üzerinde ve genel sağlık durumu uygun olan kişilere nazolabial dolgu tedavisi uygulanması mümkün olsa da, kronik rahatsızlığı olan kişilere nazolabial dolgu yapılması söz konusu değildir.
Bununla birlikte hastaya nazolabial dolgu yapılması için bir kırışıklık görünümünün tespit edilmesi zorunluluğu bulunmaz. Genç yaşta olmasına karşın daha sağlıklı ve esnek bir cilt görünümüne sahip olmak isteyen hastalara nazolabial dolgu prosedürü uygulanması mümkündür. Bazı hastalarda ise burun yanındaki çizgiler doğuştan belirgin bir görünüme sahiptir. Bu tür durumlarda, yüzde daha üzgün ve yorgun bir ifade oluşmasına neden olan çizgiler erken yaşlardan itibaren nazolabial dolgu prosedürü ile giderilebilir.
Nazolabial dolgu tedavisine başlanmadan önce doktor hastasını muayene ederek nazolabial bölgenin mevcut durumunu değerlendirir. Nazolabial dolgu proserüdünde dolgu maddesi cildin altına tek seferde enjekte edilmez. Bu nedenle, hasta özelinde enjekte edilecek dolgu maddesi belirlenir ve tedavinin kaç seansta tamamlanacağı planlanır. Uygulanacak doz ve seans sayısı, giderilmek istenen sorunun derecesine ve hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir.
Nazolabial dolgu prosedürüne başlanmadan önce hedef bölge sterilize edilir, anestezik krem ya da lokal anestezi uygulanarak uygulama sırasında hastanın konforunun artırılması sağlanır. Bu sayede nazolabial dolgu enjeksiyonu sırasında hasta acı ya da ağrı hissetmez.
Nazolabial dolgu maddesinin enjeksiyonu sırasında ince iğneler ya da kanüller kullanılır. Nazolabial dolgu sırasında diğer dolgu tedavilerinden farklı olarak maksimum dolgu maddesi tek seferde enjekte edilmez. Prosedürden en doğal ve sağlıklı sonucu almak için daha az hacimli bir uygulama yapılması tercih edilir. Ayrıca enjeksiyon sırasında hastanın mimiklerinde ya da gülümsemesinde herhangi bir değişiklik ya da doğal olmayan bir görünüm oluşup oluşmadığını kontrol etmek, prosedürün başarısı açısından çok önemlidir.
Nazolabial dolgu prosedürü genellikle iki seansta tamamlanır. Bu nedenle, ilk seans sonunda nazolabial bölgenin derinliği tamamen giderilmediği takdirde hasta kaygılanmamalıdır. Hastaya uygulanacak dolgu maddesi tek seferde enjekte edilirse, hastanın dolgu maddesini hissetmesi ve buna bağlı olarak yaşam kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesi söz konusu olabilir. Uygulama iki seferde tamamlandığı takdirde ise daha estetik, orantılı ve sağlıklı bir görünüm elde edilmesi mümkündür.
Nazolabial dolgu prosedürünün etkisi, enjeksiyondan hemen sonra gözlemlenebilse de, hyaluronik asit içerikli dolgu maddesi yaklaşık 2 hafta su çeker ve bu sürenin sonunda nihai sonuç gözlemlenebilir.
Nazolabial dolgu prosedürünün doğru bir şekilde uygulanması halinde, hasta günlük yaşantısına kaldığı yerden devam edebilir. Enjeksiyonun ardından doktorun önerdiği süre boyunca, yüz kaslarında zorlanmaya neden olabilecek ağır materyaller kaldırılmamalıdır. Ayrıca uygulama sonrası erken dönemde aşırı mimik kullanımından kaçınılmalıdır.
Enjeksiyonu takip eden ilk hafta aşırı sıcak suyla duş alınmamalı, sauna ve hamam gibi aşırı sıcak ortamlarda bulunulmamalıdır. Aynı şekilde doktorun belirttiği süre içerisinde asit içerikli cilt ürünleri kullanılmamalı, makyaj yapılmamalı ve ağır sporlar yapılmamalıdır.