PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi, son yıllarda estetik tıp ve rejeneratif tedavi alanında oldukça popüler hâle gelmiştir. Bu yenilikçi prosedür, hastanın kendi kanından elde edilen trombosit açısından zengin plazmanın kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Peki, PRP tedavisi nedir, hangi alanlarda kullanılır ve PRP fiyatları nasıl belirlenir?
PRP, kişinin kendi kanından elde edilen ve yüksek oranda trombosit içeren plazmanın tedavi amaçlı kullanıldığı bir prosedürdür. Trombositler, vücudumuzun doğal iyileşme sürecinde önemli rol oynayan hücrelerdir. PRP tedavisi, bu hücrelerin yoğunlaştırılmış formunu kullanarak doku rejenerasyonunu hızlandırmayı ve iyileşme sürecini optimize etmeyi amaçlar.
PRP; cilt gençleştirme, saç dökülmesi, spor yaralanmaları, yara iyileşmesi, eklem ağrıları ve osteoartrit gibi farklı amaçlarla uygulanabilir. PRP fiyatları ise birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu faktörlerin başında uygulama bölgesi gelir. Yüz, saç derisi veya eklem gibi farklı bölgelere yapılan uygulamaların PRP fiyatları değişkenlik gösterebilir. Uygulanan seans sayısı, uygulamayı gerçekleştiren uzmanın deneyimi ve tedavinin yapıldığı kliniğin fiyat politikası da PRP fiyatları üzerinde belirleyici olan faktörler olarak öne çıkar.
PRP, kişinin kanının alınması ve bu kanın işlemden geçirilmesine dayanan bir tedavi prosedürüdür. Spor yaralanmalarının tedavi edilmesinden ameliyat sonrası yaralarının iyileşme sürecinin desteklenmesine kadar farklı alanlarda PRP tedavisinden faydalanılabilir. Bunların yanı sıra ciltte ortaya çıkan çizgiler ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerini gidermeye yönelik kozmetik amaçlarla da PRP tedavisi uygulanabilir.
Kanın çoğunlukla su ve proteinden oluşan sıvı kısmı, plazma olarak adlandırılır. Plazma, kırmızı ve beyaz kan hücreleri ile trombositlerin kan dolaşımında hareket etmesine yardımcı olur. İyileşme sürecinde kritik bir role sahip olan trombositler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan kan hücreleridir.
PRP tedavisi kapsamında plazma toplanması için hastadan bir miktar kan alınır. Alınan kan bir makine yardımıyla işlemden geçirilerek trombosit açısından zengin plazmanın kanın geri kalanından ayrılması sağlanır. Daha sonra, trombositten zengin plazma hedef bölgeye enjekte edilerek tedavi gerçekleştirilir.
Hedef bölgeye enjekte edilen trombositler, bölgedeki hücrelerin onarılmasını ve yenilenmesini destekleyen yardımcı bileşikler olarak bilinen büyüme faktörlerini parçalar ve serbest bırakır. Bu sayede, vücudun kendi kendini iyileştirme sürecine yardımcı olur.
Tendon yırtıklarının, tendinitlerin, kas yaralanmalarının, eklem yaralanmalarının ve artrit kaynaklı ağrıların tedavi edilmesi için PRP tedavisinden faydalanılabilir. Ayrıca, kozmetik amaçlı olarak da giderek daha sık kullanılan bir prosedürdür. Aynı zamanda hem kadınları hem erkekleri etkileyen ve “androjenik alopesi” olarak adlandırılan saç dökülmesinin tedavisinde de PRP tedavisine başvurulabilir.
Cilt elastikiyetini ve hacmini kaybetmeye başlayan kişiler açısından PRP, son derece etkili bir tedavi olarak öne çıkar. PRP tedavisinden, vücut hücrelerinin yeni ve sağlıklı bir cilt üretmesi sürecini desteklemek için de faydalanılabilir. Güneş ışınlarına maruziyet nedeniyle zarar görmüş ciltler başta olmak üzere cildin yapısal bütünlüğünü ve sağlığını iyileştirmek için PRP tedavisinin uygulanması gündeme gelebilir. PRP tedavisi; yüz, göz çevresi, boyun, dekolte bölgesi ve ellerdeki çizgileri, kırışıklıkları ve yaşlanma etkilerini gidermek, aynı zamanda cilde daha iyi ve sağlıklı bir görünüm kazandırmak için uygulanabilir.
PRP, kozmetik ve plastik cerrahi aşanında artan bir ivme kazanan rejeneratif tıpta devrim niteliğinde bir terapötik yaklaşım olma özelliğine sahiptir. Bu kapsamda; yüz gençleştirme, cildin hacmini ve ışıltısını artırma, yara izlerini iyileştirme ve plastik cerrahi prosedürlerinin ardından iyileşmeyi destekleyip hızlandırma amacıyla PRP yapılabilir.
PRP tedavisi sayesinde ciltteki ince çizgiler ve kırışıklıklar azaltılabilir. Cilt dokusunu ve tonunu iyileştirmek, cildi sıkılaştırmak ve cilt gevşekliğini düzeltmek mümkün olur. Bunların sağlanabilmesi için kolajen liflerinin üretim süreci desteklenir.
PRP tedavisinin ilk adımı, kişiden kan almaktır. Sonraki adımda, alınmış olan kan santrifüjleme işleminden geçirilir ve kişiye geri enjekte edilir. Bu süreçte, her branşta özel olarak geliştirilmiş PRP kitleri kullanılır ve kullanılan kitlerin yüksek kaliteye sahip olması çok önemlidir. PRP kiti tıbbi bir üründür ve kullanımı sadece alanında uzman ve deneyimli kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir.
PRP tedavisinin başarılı olması için kişiden alınan kan hiçbir şekilde pıhtılaşmadan, bozulmadan ve içindeki proteinler çökelmeden kullanılmalıdır. Diğer bir önemli nokta ise, PRP kiti seçimini tedavi edilen sorun özelinde yapmaktır.
PRP tedavisinde kişinin kendi kanından elde edilen trombosit yönünden zengin plazma cilt altına küçük miktarlarda olacak şekilde enjekte edilir. Uygulama sayesinde bölgeye doğal kan dolaşımı yoluyla gelebilecek olan miktardan çok daha fazla trombositin ulaşması sağlanır. Bu sayede, hedef bölgedeki kolajen üretimini güçlendirmek mümkün olur.
PRP tedavisinin ilk adımında uygulama yapılacak kişiden kan alınır, kandaki trombositler ve plazma ayrıştırılır. Elde edilen PRP şırıngaya çekilerek enjeksiyon için hedef bölge hazırlanır. Yüksek kaliteli plazma elde etmek için tedaviden önce kişinin sağlıklı bir beslenme programı uygulamış olması istenir. Plazma vücut tarafından ortalama 3 günde bir yenilendiği için beslenme konusunda dikkatli olunmalıdır.
Tedavi edilmek istenen soruna, derecesine ve bölgenin büyüklüğüne göre PRP enjeksiyonu birkaç bölgeye küçük enjeksiyonlar şeklinde gerçekleştirilebilir. Daha derin enjeksiyonlar gereken durumlarda, uygulama öncesi lokal anestezi yapılarak hastanın konforu maksimize edilebilir.
PRP son yıllarda sıklıkla uygulanan etkili, hızlı ve güvenli bir prosedür olarak kabul edilir. Tedavinin etken maddesi kişinin kendi vücudundan geldiği için donör materyali ya da bağışlanan kanın alımı durumunda yaşanması olası riskler gündeme gelmez. Tamamen doğal olan tedavi ile vücudun iyileşme süreci desteklenebilir. Herhangi bir yan etkisi olmayan PRP tedavisi, kişinin kendi kanından elde edildiğinden son derece risksizdir.